Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimlerini LGBTİ+ Hakları Bağlamında İzleme Raporu
14 Mayıs 2023 ve 28 Mayıs 2023’te gerçekleştirilen, Türkiye Cumhuriyeti’nin en kritik seçimlerinden olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’ni geride bıraktık. 2002 yılından beri iktidarda olan, son yıllarda Cumhur İttifakı yapılanmasının desteğiyle iktidarını sürdüren Recep Tayyip Erdoğan’ı giderek otoriterleşen rejiminden edeceği düşünülen bu seçim sürecinde; hemen her toplumsal grubun çeşitli biçimlerde maruz bırakıldığı hak ihlalleri, hukuk devletinin aşınması, sosyal adaletten mahrumiyet, pandemi, ekonomik kriz, giderek yükselen enflasyon ve 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremler gibi yaşanan olaylar, afetler ve bunlara ilişkin krizlerin yönetilememesi, koordinasyon problemleri ile karşı karşıya kaldık. Ayrıca halkın yadsınamayacak büyüklükteki bir kesimi tarafından bunların eleştirilmesi ve halkın tecrübe ettiği bu kırılgan pozisyonun iktidar değişimine yol açabileceği inancıyla birlikte, yukarıda belirtilenlerin tümü, gün geçtikçe toplumun daha da kutuplaşması ile sonuçlandı.
Muhalefet kanadında ise birçok farklı ideolojik arka plana sahip siyasi parti, temel olarak 2017’de yapılan anayasa değişikliği ile Türkiye siyasetine yön veren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne son vererek “güçlendirilmiş parlamenter sisteme” geçiş ve siyasi iktidarın 21 yıl sonra değişmesi motivasyonuyla Millet İttifakı altında birleşti. Muhalefetin sol kanadında ise Emek ve Özgürlük İttifakı bir araya gelerek seçimlerde Erdoğan’ın mağlubiyeti ihtimalinin güçlendirilmesi amacıyla başka bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak yerine Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye karar verdi. Muhalif siyasi parti ittifakları arasında yer alan Ata İttifakı kendi adayları Sinan Oğan’ı aday gösterirken, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de yeterli imzayı toplayarak aday oldu.
Yapılan seçimlerin pek çok kişi ve sosyal grup açısından olduğu gibi LGBTİ+’lar için de oldukça önemli olduğu, süreç boyunca tartışıldı. Öyle ki seçim kampanyası başlamadan aylar önce, bu seçimde LGBTİ+’ların özellikle mevcut siyasi iktidar tarafından hedef alınacağı, kampanyanın odağı haline getirileceği, iktidarın bu yöntemle oy kazanmaya çalışacağı, iktidarın yeniden seçimi kazanması halinde LGBTİ+ haklarının Türkiye’deki durumunun daha da geriye götürüleceği gündemde yer etti. Seçimden önce de Cumhur İttifakı üyesi ve benzer çizgideki siyasi partiler tarafından; LGBTİ+’ları kriminalize eden anayasa değişikliği teklifi gündemi, hak savunuculuğu faaliyetlerinin yasaklanması, derneklerin tüzel kişiliklerine son verilmesi, LGBTİ+’lara yönelik sınırlı sayıdaki kamu hizmetinin ortadan kaldırılması vaat ve politika olarak gündeme getirildi.
Diğer yandan, tüm bu politikalara karşı muhalefetin nasıl bir tutum sergileyeceği, seçim kampanyasında LGBTİ+’ların sorunlarına ve hak taleplerine yer verip vermeyeceği incelenmesi gereken bir mesele olarak önem taşıyordu. Tam da bu noktada ÜniKuir Derneği olarak bir yandan hazırlamış olduğumuz Üniversiteli ve Genç LGBTİ+’ların Seçim Sürecinden ve Seçim Sonrasından Talepleri adlı seçim bildirgesiyle ve diğer faaliyetlerimizle seçim sürecine ve seçim sonucunda, halktan yetki alacak olan politikacılara etki etmeye çalışırken bir yandan da seçim sürecinde LGBTİ+’lara dair siyasiler tarafından üretilen hak temelli ya da ayrımcı söylemleri belgelemeyi hedefledik. Seçim sonrasında ise belgelediğimiz durumun nasıl sonuçlara yol açtığını raporlamaya devam edeceğiz.
Siyasal Katılım ve Savunuculuk programımızın hazırladığı bu raporu, gönüllerimiz olmadan yazabilmemiz mümkün değildi. Raporda büyük emeği olan, sarf ettikleri çabayı ve harcadıkları emeği tarif etmekte zorlandığımız, her biri için en içten şekilde “iyi ki varsın!” dediğimiz gönüllerimiz Barış’a, Bekir’e, Buğra’ya, Emirhan’a, Enes’e, Eren’e, Seda’ya ve Şevval’e minnettarız. Ayrıca ÜniKuir’den ekip arkadaşlarımız Ege’ye ve Sevcan’a da rapora olan katkıları için teşekkür ediyoruz. Zor bir dönemde, kendine özgü koşulları bakımından belki de hiçbir lubunya için keyifli olmayacak bir süreç içerisinde, birlikte başardığımız bu raporlamanın hak temelli alana ve hak savunucularına yararlı olmasını diliyoruz.
Belgeyi İndir